İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından Üsküdar Belediyesi Nikah Sarayı'nda düzenlenen "Dünya Trafik Mağdurlarını Anma Günü" etkinliğinde konuştu. 

Konuşmasında, 12 yaşında geçirdiği trafik kazasında ince bağırsağı zarar gördüğü için organ nakli bekleyen ve 20 yaşında hayatını kaybeden Gizem Kılıç'ın yaşadıklarını anlatan Soylu, Gizem Kılıç'ın trafik mağduru olduğunu ancak istatistiklere bile geçmediğini dile getirdi. Soylu, "Belki o kazayı o zaman ana haberlerde duymuşuzdur. Belki yaralı kurtulduğunu duyunca 'Neyse ki ölüm olmamış.' demişiz veya sadece bir-iki yaralı var diye farkına bile varmamışızdır. Kaza sonlanmamış, devam etmiş. Aslında hiçbir kaza, enkazı kaldırılsa dahi, Allah göstermesin, hayatını kaybedenler defnedilse, yaralılar hastaneye kaldırılsa dahi bitmez. O kaza hiç bitmez. Dramları, travmalarıyla bizi kemirmeye, üzmeye devam eder." diye konuştu.

 

Bakan Soylu, İçişleri Bakanlığının terör, uyuşturucu tacirleri, asayiş suçları ve trafikle mücadele ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Trafikte bir dezavantajımız var ki o da şu; biz diğer mücadelelerde suçlu insanlarla uğraşıyoruz, suçluyu arıyoruz ama trafik öyle değil. Bir katili aramıyoruz. Bir suçlu profilini aramıyoruz. Kendimiz gibi ama tedbirsiz vatandaşımızı uyarmaya, onu tedbirli hale getirmeye, uykulu araç kullanmamasına, emniyet kemerini takmaya alıştırmaya, aşırı süratle araç kullanmamasını, direksiyon başında cep telefonu kullanmamasını temin etmeye çalışıyoruz. Elbette radarlar koyarız, tutanak tutarız, yeri geldi mi ehliyetine el koyarız vesaire ama aracın içinde frene basacak olan bizler değiliz, sürücülerimizdir. Sürücülerin emniyet kemerlerini biz bağlayamayız, her araca binip cep telefonlarını toplayamayız, gazdan ayağını biz çekemeyiz. Yol kontrolleri, denetimler, cezalar, kanunlar, trafik altyapısı, otoyollar, bunların hepsi bizim sorumluluğumuz, görevimiz. Görevimizi yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz."

"Trafik terörünün de fitnecileri var"


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, vatandaşlar arasında bir mesaj dolaştığını dile getirerek, "Sadece terörün fitnecileri yok, trafik terörünün de fitnecileri var. Mesajda diyor ki, 'Hükümet, sürekli ceza kesiyor. Yıl sonuna kadar bunu kesecekler, cezaları yazacaklar. 'Yıl sonunda seçim var.' diye cezaları yazmayacaklar. Şunu söylüyorum, seçim her zaman var ama insan canına tedbirli olmak her zaman var." ifadelerini kullandı.

Yılda 7 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 303 bin kişinin yaralandığı trafik terörüne ceza makbuzları üzerinden bakmadıklarını aktaran Soylu, 5 bölüm ve 84 konu başlığından oluşan "Trafik Güvenliği Uygulama Politika Belgesi"ni uygulamaya koyduklarını, 2018 yılında 45 radyo, 8 televizyon kamu spotu yaptırdıklarını, 3 milyon 665 bin afiş, broşür ve 120 bin trafik içerikli kitap dağıttıklarını söyledi.

"Ezik bir Türkiye yok artık"


Soylu, Türkiye'nin 21. yüzyılın başından itibaren büyük bir zihin dönüşümü geçirdiğini dile getirerek, "Kimse kusura bakmasın, ezik bir Türkiye yok artık. Yukarıdan aşağıya bize sürekli parmak salladıkları bir Türkiye de kalmadı. Ben uluslararası birçok toplantıya katılıyorum. Boynumuz eğilmiyor artık. Hangi melese olursa olsun, terörle mücadelede, uyuşturucuda, göç, Suriyeli meselesinde... Ama muhataplarımızın hepsinin boyunları karşımızda aşağı eğiliyor." dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve TRT ile trafik eğitimi ve bilincini yaygınlaştırmak üzere protokol imzaladıklarını hatırlatan Soylu, şunları kaydetti:

"Polis Akademimiz bünyesinde Türkiye'de bir ilk olan trafik enstitüsü kurduk. Son 3 yılda en fazla trafik kazası yapan 1 bin 75 kişiye trafik güvenliğiyle ilgili yeniden eğitim verdik. Trafik Dedektifleri Çocuk Eğitim Projesi ile şimdiye kadar polis sorumluluk bölgesinde 4,4 milyonu öğrenci olmak üzere 6 milyon 594 bin 783 kişinin trafik eğitimi almasını sağladık. Eğitim projeleriyle denetimleri de artırdık. Kazaların yoğun olarak meydana geldiği gün ve saatlerde ekip ve personel sayısını iki kat artırarak ekip görünürlüğünü sağlamaya çalıştık.

Okul Servis Araçları Yönetmeliği'ni yeniden düzenledik ve özellikle bu araçlara yönelik yeni bir denetim yaklaşımı benimsenerek okul servis aracı denetimlerini yüzde 55,7 oranında artırdık. 2018 yılında şu ana kadar 341 bin servis aracını denetledik. Denetimlerde hava araçlarını da kullandık ve etki sahamızı genişlettik. Bir yandan 'Kırmızı Düdük', 'Bu Yolda Hep Birlikteyiz', 'Bu Kemer Sana Çok Yakışıyor' gibi kampanyalarla farkındalık oluşturmaya çalıştık, diğer yandan mevcut kazaları önlemek için spot tedbirlere yöneldik. Mesela ülke genelinde 81 ilde toplam 1 bin 892 kaza kara noktası tespit ettik, bu noktalardan ilk 30'unda 8 ayrı ekiple incelemeler ve analizler yaptık. Bu analizlere göre de tedbirler aldık. Alınan önlemler sayesinde bu noktalardaki can kayıplarında yüzde 55 azalma elde ettik. Ramazan Bayramı'nda bu noktalarda hiç kaza olmadı. Kurban Bayramı'nda 1 kaza ve bir ölüm oldu. Daha önceki bayramlarda bunun 10 katı,15 katı, 20 katı kadar sonuçlar oluyordu."

"19 bin kişiye bir trafik ekibi"


Türkiye'de çok uzun yıllardır trafik polisi sayısının artmadığını dile getiren Soylu, aralık ayında bin 500 trafik polisinin görevlendirilmesiyle 5 bin trafik polisinin trafik güvenliğini sağlayacağını belirtti.

Soylu, 582 maket trafik polisi uygulamasıyla kazaların yüzde 17,5 azaldığını vurgulayarak, tuzak radar uygulamasının kaldırıldığını, ortalama hız koridoru uygulamasına geçildiğini ifade etti.

Otoyollarda hız limiti artıyor


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ortalama hız koridoru uygulamasının başladığı tarihten itibaren ilk bir yıllık verilerde, otoyolları kullanan araç sayısı yüzde 26 artmasına rağmen geçen yıla oranla kazaların yüzde 7, can kayıplarının yüzde 6 azaldığını belirterek, şu bilgileri verdi:

"Emniyet Genel Müdürümüz, daire başkanlarımız ve bakan yardımcılarımızla bunu biraz daha izleyeceğiz. Şu anda otoyolda hız sınırı 132 kilometre, maksimum sınır. 120 artı yüzde 10. Biraz daha izleyip otoyollarda belki bu hız sınırını 20-25 kilometre daha yukarı çıkaracağız. Buradaki regülasyonu iyi sağlarsak, otoyollarda 120 kilometre olan hızı 125 kilometre, yüzde 10 daha koyunca, 137,5 kilometrelik bir banda taşımaya çalışacağız."

Hayata geçirilen tüm bu projeler ve çalışmalar neticesinde, 2011-2017 yılları arasında araç ve sürücü sayısı ile nüfusta meydana gelen artışa rağmen, trafik kazası sonucu ölümlerin yüzde 11 azaltıldığını belirten Soylu, proje üretmeye, yeni tedbirler almaya, personel ve teknik kapasitelerini artırmaya çalıştıklarını anlattı.

Soylu, "Yaka kamerasından dronelara kadar, personel sayısından yeni yasal düzenlemelere kadar birçok adım attık ve atmaya da devam ediyoruz. Türkiye'de daha önce 23 bin kişiye 1 trafik ekibi düşüyordu, bugün 19 bin kişiye bir ekip düşmektedir. Özellikle geçtiğimiz günlerde Meclis'ten çıkarttığımız kanunla cezaların artırılmasının yanı sıra aslında çok büyük bir yenilik de yaptık. Yaya öncelikli bir trafik anlayışına geçtik. Trafiğe daha modern ve insan odaklı bir yaklaşım getiriyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin trafik kazalarında maddi kaybının yıllık ortalama 46,5 milyar lira olduğunu dile getiren Soylu, insan kaybının acısının ise maliyetinin hesaplanamayacak kadar ağır olduğunu vurguladı.